*Beşiktaş Üretkenlikten Uzak ve Yeni Başakşehir.

instagram: metalikercan

Beşiktaş'ın geçen seneki şampiyonluğunun, hikâyesi yazılırken milat olarak hep "milli takım arası" gösterildi. Çünkü Sergen Yalçın, içinde bay geçilen haftanın da olduğun o arayı, bir sezon başı kampı gibi değerlendirip, takımı şampiyonluğa götürecek oyunun temellerini atmak için kullanmıştı.

Bu sebeple Beşiktaş taraftarının büyük bir çoğunluğu, geri bıraktığımız bu milli takım arasından da geçen seneki gibi bir dönüş bekliyordu ancak Başakşehir maçı ne skor olarak bu beklentiyi karşıladı ne de oyun olarak..

Maç hakkındaki değerlendirmelerimi oyuncular üzerinden yapmayı düşünüyorum, bu sebeple önce bir Beşiktaş'ın başlangıç 11'ini verelim:

  Mert  

  Rosier - Vida - Welinton - Rıdvan  

  Josef  

  Ghezzal - Atiba - Oğuzhan - Güven  

  Batshuayi  

Başakşehir, lige çok kötü bir başlangıç yapmış olsa da oyuncu kalitesi yüksek bir takım ve ayrıca karşılama oyununu da ligde en iyi oynayan takımların başında geliyor ki bunu Fenerbahçe maçında da gösterdiler bize.

Karşınızda iyi bir "karşılama oyunu" takımı varsa yapmanız gereken şey, rakip defansın oyun ezberini bir şekilde bozmaktır. Bunu topu üçüncü bölgede çok hızlı dolaştırarak yapabilirsiniz, hücum hattınızdaki bireysel yetenekleri yüksek oyuncularınızı topla buluşturarak yapabilirsiniz ya da oyunun belirli bölümlerinde topu rakibe verip topla buluşan oyuncularına şok pres uygulayarak yapabilirsiniz.

Rakip defansın oyun ezberini bozmak için daha başka oyunlar da geliştirilebilir ama biz Beşiktaş'ın yukarıda saydığımız üç oyundan, ilk 11'i göz önüne alarak, hangilerini oynamaya müsait olup olmadığına bakalım.

Pası hızlı bir şekilde dolaştırabildi mi? Hayır, bu akşamki değil de, 2015 - 2016 sezonundaki Atiba - Oğuzhan ikilisi olsa dolaştırabilirdi belki, ama bu akşam, bu ikili oldukça yetersiz kaldı, gerek fizik olarak gerek oyuna etki olarak.. Josef zaten pas oyunundan ziyade fizik kalitesiyle ve defansif özellikleriyle ön plana çıkan bir oyuncu, bu tarz meziyetleri olmadığını "Neden Elneny?", "Önce Orta Sahayı Kaybettik" yazılarımda anlattım, tekrarlamaya gerek yok. Eksik ne peki? Çok açık: Pjanic! Beşiktaş'ın şu anki oyunu, geleli çok kısa bir süre olmuş olmasına rağmen ne yazık ki Pjanic'e endekslenmiş bir durumda, kendisi olmadığı zaman takım sahadaki oyun aklını, beynini kaybediyor.

Hücum hattındaki bireysel yetenekleri yüksek oyuncuları topla buluşturabildi mi? Hayır, çünkü Ghezzal'dan başka ileride bu tanıma uyacak bir oyuncusu yoktu ki zaten Ghezzal da Başakşehir tarzı takımlara karşı tek başına düğüm çözebilecek tipte bir oyuncu değil. Şimdi Beşiktaş'ın Pjanic'ten sonraki en önemli eksiğine gelelim ki Beşiktaş kendisini Dortmund ve Ajax maçlarında da çok aradı, müthiş bir giriş yapmıştı sezona ancak sakatlandı. O isim: N'Koudou!

N'Koudou, geçen sene , bir rotasyon oyuncusu olarak, 8 gol 4 asist katkısıyla, harika bir performans göstermişti. Ancak özellikle geçen sezonun son bölümünde ve bu sezon başında karşımıza daha farklı bir N'Koudou çıkmaya başlamıştı.

Çizgi oyuncusu kimliğinden sıyrılan, bağlantı oyununa katılan, ceza sahasına giren, gole daha yakın olmak isteyen ve bunun yanında zaten iyi olan top sürme, dar alanda çabukluk ve geniş alanda hız gibi özelliklerini de muhafaza eden bir oyuncu vardı karşımızda. Yani ciddi bir silah! Özellikle Başakşehir gibi takımlara karşı çok etkili olabilecek bir silah.. Ama ne yazık ki yok.. Beşiktaş'ın bu akşamki 11'inde, topla kat ederek rakip defansı bozabilecek kendisinden başka tek oyuncu vardı, o da Rıdvan ancak o da yetmedi, hücumda yetmediği gibi bir de defansta, yenilen ikinci golde rakibi durdurmaya gücü yetmedi.

Peki şok pres yapabildi mi? Batshuayi sayesinde evet. Zaten Beşiktaş, 83. dakikaya kadar skoru 1 - 1'de tutup maçın içinde kaldıysa bunda en büyük pay Batshuayi'nin..

59. dakikada yine bireysel çabası sayesinde takım pozisyona girmeden gol attı ki bu, bu sezon 4. kere oluyor.. (Antalyaspor maçı 2 gol, Malatyaspor maçı 1 gol)

Tüm bunların yanında Mert'in formsuzluğu, Rosier - Ghezzal ikilisinin bu sezon henüz ritmini bulamamış oluşu, Welinton - Vida ikilisinin sakatlıklar yüzünden beraber oynamaktan uzak kalmaları ve Josef'in, neden pek dile getirilmiyor anlamıyorum, aşırı derece formsuz oluşu, mağlubiyeti bir kez daha, kaçınılmaz olarak, Beşiktaş'a getirdi.

*

Başta da söylediğim gibi Başakşehir lige kötü başlamış olsa da oyuncu kalitesi yüksek.. Emre Belözoğlu ile çıktıkları ilk maçta da bunu gösterdiler. Özellikle savunmada pozisyon alışları, oyuncuların bölgelere dağılımı harikaydı.. Akan oyunda da Batshuayi'nin ikinci yarıda Volkan'ın soluna attığı şuttan başka pozisyon da vermediler.

Zaten Emre Belözoğlu geçen sene Fenerbahçe'de kötü bir performans göstermemişti. Bu sene yeni macerasına da galibiyet ve bana göre iyi bir oyunla başladı. Performanslarının her geçen gün yükseleceğini düşünmekle beraber, kendilerini, sıralamada, ilk yarının sonunda, ilk beş civarında göreceğimizi düşünüyorum. Yakında benden bir Başakşehir yazısı da gelir gibi..

Tabi böyle devam ederlerse..

Yorumlar