*Vitor Pereira'yı Neden Savunmalıyız?

*instagram: metalikercan

Adana Demirspor - Fenerbahçe maçı bittikten sonra televizyonlardaki futbol programlarına biraz göz gezdirenler Vitor Pereira'yı eleştiren yorumculara -ki bazıları eski teknik direktör- denk gelmiştir. Bu eleştirilerin iki ana sebebi var: ilki Vitor'un üçlü defans kurgusuyla oynaması, ikincisi de takımdaki yerli oyuncu grubunu deyim yerindeyse yemesi..

Türkiye'de birçok alanda, zihinlerde kemikleşmiş kasabalılığın da etkisiyle, gizli kadrolaşmalar, adam kayırmalar vardır. Futbol da bu alanlardan biridir. Aktörler ise yerli teknik direktörler ve bu yerli teknik direktörler sayesinde işlerini yürüten yönetici, menajer, yerli oyuncu ve gazeteci/yorumcu güruhudur. Bu güruh “ligi tanımak, ülkeyi ve ülke futbolcusunu tanımak” vs. gibi başlarda herkese çok masum gözüken ama  ne derece tehlikeli olduğunu geç fark ettiğimiz kimi söylemlerle kendi sultalarını kurup yıllarca hiçbir yabancı teknik direktöre alan tanımadı.

Düşünün bu güruh, Mancini’yi üçlü defans oynatıyor diye “çağ dışı”, Mircea Lucescu’yu da kendi çıkarları için bunak ilan etti, Tudor’a ve Advocaat’a basın toplantılarında alenen hakaret etti, yine bu güruh yüzünden Türkiye Cesare Prandelli gibi bir adamdan yararlanamadı..

Ancak takımlarımızın son yıllarda düşen Avrupa performansları, ülkede oynanan futbolun kalitesizliği ve Euro 2020’deki performansımız, özellikle yurt dışından gelen futbolcularımızın Şenol Güneş ve ekibinin yönetiminde oynamak zorunda kaldığı oyun, insanları Türk futbolunda bir şeylerin değişmesi gerektiği düşüncesinde birleştirdi.

Bu değişimi de Vitor Pereira’nın kazanacağı olası başarıların başlatması mümkün.. Çünkü Türkiye Ligi’nin geri dönüşü olmayan bir şekilde yukarıda bahsedilen güruhun içinde bulunan teknik direktörlerden kurtulması gerekiyor.

Futbol 2010’lu yılların ortasından sonra büyük bir değişime gitti. Messi ve Ronaldo gibi iki figürün de kariyerinin sonuna gelmesiyle kaçınılmaz son iyice göründü. “İnsanlı satranca” dönen bu oyunun yıldızları artık teknik direktörler!

Çok uzağa gitmeye gerek yok, yıl içinde öne çıkan takımları düşünelim, sezonu iki Avrupa kupasıyla kapatan Chelsea’nin en büyük yıldızı kim ya da Euro 2020 şampiyonu olan İtalya’nın, ya da bana göre Euro 2020’nin en özel performanslarından birini gösteren İsviçre’nin... Tabii ki teknik direktörleri...

  

Türkiye’de kendi takımlarının yıldızı olmaya aday Çağdaş Atan, İlhan Palut, Okan Buruk, Ömer Erdoğan, Sergen Yalçın vs gibi, yine kendi takımlarının yıldızı olmaya çok da aday olmasalar da taktik bilgileri ve belirli oyun disiplini ve karakterine sahip olmaları nedeniyle değerli olan Aykut Kocaman, Abdullah Avcı, Rıza Çalımbay, Ünal Karaman vs. gibi teknik direktörler var. Bu teknik direktörlerin hem ülke futbolunu hem de kendilerini geliştirebilmeleri için nitelikli “yabancı” teknik direktörlerle rekabet etmesi gerekiyor.

Bu sebeple aklı başında her futbolseverin Vitor Pereira’ya, oynattığı oyuna, kadrosu hakkında verdiği kararlara sahip çıkması ve yukarıda bahsedilen güruha karşı ezdirmemesi gerekiyor.

Bir Beşiktaşlı olarak, biz olamayacaksak Fenerbahçe’nin şampiyon olması beni bu sene üzmekten çok ziyadesiyle mutlu eder!

Yorumlar