En Kötü Chelsea!

Bugün Tuchel döneminin açık ara, en kötü, en durağan ve en üretkenlikten uzak Chelsea'sini izledik. Ancak bu yorumumu duyan ve maçı izlemeyen biri, Chelsea'yi buna Manchester City'nin zorladığını düşünebilir ama alakası yok. Bu durum tamamen Thomas Tuchel'in tercihleri sonucunda gelişti.

Öncelikle Chelsea'nin başlangıç 11'ini yazmak istiyorum:


 Mendy 

  R. James - Azpi - Christiansen - Rüdiger - M. Alonso  

  Kante - Jorginho - Kovacic  

  Werner - Lukaku 

Mount ve Havertz'in eksikliği sebebiyle Tuchel üçlü bir orta saha setiyle City'yi durdurmak isterken, hücumu da her zaman olduğu gibi ilerideki iki forvete destek verecek iki kanat bekiyle yapmak istedi. Ancak Reece James, maçın 29. dakikasındaki sakatlığı sebebiyle yerini Thiago Silva'ya bırakmak zorunda kaldı.

City de maça iyi başlayıp, baskı kurunca Chelsea kale önüne sekiz oyunculuk bir set çekti. Doğru düzgün ne atağa çıktı ne de topu kapıp oyunu tutabildi. Chelsea'nin kale önüne çektiği seti fotoğrafta da görebiliriz, ki geriye Werner bile gelmiş:


Orta sahadaki üçlü blok, kapladığı yer sebebiyle, kanat beklerinin çıkışına da engel oldu. Maçın Chelsea yarı sahasında kilitlendiği bu oyun formunda, belki Tuchel, ofansif orta saha geçmişi de olan Kovacic'i ön blokta iki forvetin arkasında ya da Werner ile beraber Lukaku'nun arkasında oynatmayı deneyebilirdi çünkü gerideki sekizli setin önünde Lukaku ve Werner ikilisi çok fazla işlevsiz, pasif ve savunulması kolay bir hale geldi.

Buna rağmen Chelsea derinde savunmayı iyi yaparak ilk yarıyı gol yemeden kapadı.

Chelsea ikinci yarıya oyunu biraz olsun kendi yarı sahasından çıkarmak için, City'nin baskısını kırıp, maçı dengeleyebileceği bazı değişikliklerle başlayabilirdi. Orta sahadaki üçlüyü sabit tutup sağ kanat bekine bir Hodson Odoi'yi yerleştirebilirdi ya da orta sahadan bir adam eksiltip ileriye Havertz ya da Ziyech ikilisinden birini koyabilirdi.

Ancak Tuchel, ilk yarıdaki savunmayı gol yemeden sürdürebileceğini düşünmüş olacak ki, kendisinden oyuna hamle, 53. dakikada "ilk golü" yedikten sonra, 60. dakikada geldi. Kante yerine Havertz'i sokup ileri üçlerken ortada da Jorginho - Kovacic şeklindeki iki pivotlu oyuna döndü. Bu değişiklik hemen etkisini gösterdi. Chelsea baskıyı biraz olsun kırıp, pozisyon bulabildi ancak gol gelmeyip, atak sürekliliği de sağlanamayınca oyun Havertz değişikliğinden önceki haline geri döndü.

Maçın son 15 dakikasına girildiğinde herkes Tuchel'den bir Ziyech hamlesi beklerken o Jorginho'yu çıkarıp, oyuna Loftus-Cheek'i dahil etti. Başka da değişiklik yapmadı.

City'nin yaptığı yoğun baskıyı, Bernardo Silva, Gabriel Jesus ve Laporte'un iyi oyununu göz ardı etmiyorum ama City bu maçı kazandıysa bunun en büyük sebebi, Tuchel'in  oynattığı pasif ve etkisiz futboldur.

Özellikle maçın ilk 60 dakikasındaki gibi bir oyunu Chelsea'ye, ne sıkıcılık ve ezbere dayalı oyunla suçlanan Sarri, ne de deneyimsiz ve deyim yerindeyse çömez oyuncularla kadro kuran Lampard oynatmıştı.. Bir de üstelik karşılaşma Stamford Bridge'de iken..

10 kişi kaldığı Liverpool maçında oynattığı iyi, cesur ve akıllı ikinci yarı oyunuyla çok iyi sınav veren Tuchel, bugün yaptığı yanlış oyun tercihi, yaptığı ve yapmadığı değişikliklerle sınıfta kaldı.

Bu maçtan gelecek adına çıkarılacak çok fazla ders var..

Son olarak transfer dönemi kapandığında takımda kalan üç futbolcu (Loftus, Sarr, Barkley) için Tuchel "Bir şey vaadetmiyorum.." demişti. Bu üç oyuncudan takım denklemine dahil etmek adına birisine şans verecekse bu isim Loftus Cheek değil, Barkley olmalıdır!

Umarım bir daha Tuchel'den böyle bir oyun izlemeyiz.

Yorumlar