*Önce Orta Sahayı Kaybettik ve Eksikler..

instagram: metalikercan 

Beşiktaş, 2018 Şubat'ında, Vodafone Park'ta, Bayern Münih ile oynadığı rövanş maçıyla, ara verdiği Şampiyonlar Ligi serüvenine, yine Vodafone Park'ta bir Alman takımıyla yaptığı maç ile geri döndü ve ne yazık ki yine kaybetti.

Rakibin sizden hem bütçe hem oyun hem de tempo olarak daha güçlü olduğu karşılaşmalarda, özellikle de maç iç sahadaysa, ilk 15 dakika çok önemlidir. Bu süre zarfı içinde yapılacak bir baskı ile bulunacak bir gol başta sayılan bir çok unsuru etkisiz bırakabilir ve karşılaşma daha dengeli bir hale gelebilir.

Beşiktaş da bu fırsatı 6. dakikada ceza sahası içinde topla buluşan Batshuayi ile yakaladı, ancak değerlendiremedi.

Bu fırsatı kaçırdıktan sonra da maçın başında kurduğu baskı her geçen dakika azaldı ve nitekim 20. dakikada Bellingham'ın golü geldi.

Şimdi orta saha meselesine gelelim. Beşiktaş sahaya Pjanic - Josef - Atiba üçlüsüyle çıktı. Josef bu üçlünün ortasında ön libero olarak görev yaparken Atiba ve Pjanic iki "sekiz" numara olarak görev aldılar. Başlangıçtaki plan buydu ancak işler düşünüldüğü gibi gitmedi.

Josef de Souza, geçen sezon Mohamed Elneny'den boşalan ön libero mevkisine, onun muadili olarak geldi. Takıma katılmasıyla beraber iyi de performans sergileyince, insanlar Elneny'nin eksikliğini fazlasıyla doldurduk zannetti. Ancak ben bu transfer gerçekleştiğinde Twitter'da "10 maçın 9'unda sana Josef yeter ama 10. maçta Elneny kalitesini ararsın." şeklinde bir yorumda bulunmuştum.

İşte 10. maç dün akşamki Dortmund maçıydı ve Josef, Beşiktaş'a yetmedi..

Her ne kadar kendisi, savunma önünde önemli bir sigorta olsa da, bu maçta Dortmund orta sahasını karşılarken yapılan preste çok yetersiz kaldı. Defans ve orta saha bloğunun arasındaki bölgeyi ligdeki gibi domine etmekten oldukça uzaktı.

Devamında yaptığı bazı kritik pas hatalarıyla, Beşiktaş'ın topa sahip olma ve topu dolaştırma oyununu sekteye uğrattı.

Ancak bana göre en önemli yetersizliği, yine pas hatalarına bağlı olarak, topu oyuna sokma ve oyun kurma konusundaydı. Bunları yapamadığı için maça sağ iç olarak başlamış olmasına rağmen Pjanic sürekli derine girerek, top almaya ve oyun kurmaya çalıştı. Bu durum da orta sahanın dengesizleşmesine, Beşiktaş ileride eksik kaldığı için, Pjanic dağıttığı topların bir işe yaramamasına sebep oldu.

Pjanic'in derine gelip top alırken, orta sahanın aldığı şekli, aşağıdaki fotoğraflarda da görebiliriz:

İkinci fotoğrafta yine Pjanic'i derinde, defansın önünden top alırken görüyoruz:

Bu sebeple Atiba -> Salih değişikliğinden önce, Pjanic'i Sarri'nin Juventus'ta kullandığı gibi orta üçlünün ortasına alıp, oyun kurucu görevine devam etmesini sağlayıp Josef -> Can Bozdoğan  değişikliği yapılabilirdi. 

Bu hem orta sahaya bir dinamizm getirirdi, hem de Pjanic kendi bölgesini terkedip geriye gelmeyeceği için orta sahanın dengesizleşmesini önlerdi. Ayrıca Dortmund seviyesinde olmasa da, Alman altyapısı çıkışlı olduğu için de Can, Beşiktaş'ın işine bu maçta yarayabilirdi.

*

Alman altyapısı çıkışlı olduğu için bu maç Beşiktaş'ın işine yarayabilecek bir diğer isim de Kenan Karaman idi.

Maçın Josef'ten sonra en etkisiz ismi Larin'di. Ne pas bağlantılarına katılabildi, ne arka direk koşuları yapabildi. Bu iki durumu Dortmund'un defansının iyi kapanması ve iyi markajıyla açıklayabiliriz ancak Larin, geçen sene en iyi yaptığı şeylerden biri olan defans yardımı konusunda da çok zayıf kaldı. Maç boyunca kopuk bir görüntü sergiledi. 60. dakikada yerine Kenan girdikten sonra defans yardımını ve pas bağlantısını çok daha iyi yaptı.

*

Ancak N'koudou sakatlanmasa Beşiktaş ne Larin'e ne de Kenan'a ihtiyaç duyacaktı. N'koudou'nun eksikliği Beşiktaş'ı çok etkiledi. Dortmund defansının oyun ezberini bozabilecek en önemli oyuncu kendisiydi. Bunun yanında ayağında top da tutabildiği için, rakip alana yerleştiğinde Beşiktaş'ı en çok rahatlatacak isim de kendisi olacaktı.

Bu tarz takımlara karşı kurmak istediğiniz baskı kırılınca, geri çekilip "kapan - çık" oyununa dönmek bir seçenektir. Ancak N'koudou olmadığı için Beşiktaş yapacağı kontra-ataklardan da oldu. Çünkü ne Kenan, ne Larin ne de Ghezzal kontra-atağa uygun oyuncular değiller. Dortmund baskısı ve presi sonucu pas oyunu da oynayamayınca Beşiktaş'a hücumda, duran toptan başka gol atabileceği bir akiyon kalmadı. O golü de buldu ama ne yazık ki o gol çok geç geldi.

Bu sebeple belki, N'koudou kadar etkili olamasa da, Gökhan Töre daha erken oyuna sokulabilirdi.

*

Maçta beğendiğim isimler de oldu özellikle kaleci Ersin, özgüveniyle, konsantrasyonuyla oldukça iyi bir sınav verdi.

Montero, mücadelesi, pas kalitesi ve attığı golle bu seviyeleri de rahatlıkla oynayabileceğini ve ilerleyen dönemde ciddi bir ilk 11 adayı olduğunu Welinton'a hissettirdi.

Her ne kadar, Beşiktaş'ın yediği ikinci golde, Haaland'ı kaçırsa da, maç içinde Dortmund'un temposuna, en iyi cevap veren isim Nsakala idi. Sergen Yalçın'ın neden Rıdvan yerine kendisini ısrarla oynattığını dünkü maçı tekrar izleyerek anlayabilirsiniz. Özellikle önünde N'koudou da olsa, ligde yaptığı gibi hücuma katılıp rakip defansı genişletme hamlelerini yine görebilirdik kendisinden.

*

Beşiktaş'ın bu sezonki ilk Şampiyon Ligi'ne dair gözlemlerim ve düşüncelerim bunları, diğer beş maçı da aynen bu şekilde değerlendirmeye devam edeceğim.

Umuyorum ki Beşiktaş gruptan çıkacaktır.

Yorumlar

  1. Larin ve atiba bu maçta döküldü yenen ikinci golde larin çevre kontrolü yapsa taç çizgisinde bomboş top bekleyen oyuncunun pas trafiğini kapatırdı atiba da yanından koşarak boşluğa giren oyuncuyu geç farketti ve yakalayamadı. Maalesef ikisi de hem fizik olarak hem de mental olarak bu maça hazır değildi. Larinin zaten en büyük sorunu topsuz oyun yoksa Türkiye liginde zaten fiziği iş yapıyor. Bence Rıdvan larin yerine sol önde başlamalıydı Oğuzhan da atiba yerine oynamalıydı.

    YanıtlaSil
  2. Sol önde Rıdvan enteresan bir fikir, görürüz belki bir gün sahada..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder