*Van Gaal farkı ve Memphis Depay.

*instagram: metalikercan

Aslında her şey ortadaydı. Çoğu kimsenin bu geceki maça dair bir beklentisi yoktu ama insan yine de televizyonu açıp, ekran karşısına oturunca umutlanmadan edemiyor. Ama neyseki bu gece, umutlarımız bir dakika bile sürmedi, daha biz maçın başladığını idrak edememişken, Klaassen attığı gole sevinmeye başlamıştı bile.

Van Gaal'in yarattığı farkı Klaassen üzerinden anlatmak iyi başlangıç olacaktır. Çünkü bir önceki teknik direktör Frank De Boer, Klaassen'i Euro 2020'den önce daha çok rotasyon oyuncusu gibi kullanmış, Euro 2020'de ise hiç süre vermeyerek rotasyona bile dahil etmemişti.

Ancak Van Gaal göreve geldikten sonraki ilk üç resmi maçında, ikisi 90 dakika olmak üzere, kendisine 4 - 3 - 3'ün sol içinde şans verdi.

Hollanda'nın oyununa girmeden önce kısa bir anektod daha paylaşmak istiyorum ki mart ayında Hollanda'yı İstanbul'da, 4 - 2 yendiğimiz maçta, Klaassen oyuna sonradan dahil olmuştu ve girer girmez, 75. dakikada, bir gol atmış, oyuna getirdiği hareket etkisiyle de Hollanda, bir dakika sonra skoru 3 - 2'ye getirmişti. Gözümüzde çok büyüttüğümüz o galibiyeti bile biz aslında çok zor almıştık.

Van Gaal yarattığı tek fark Klaassen'i ilk 11'e dahil etmiş olması değil tabii ki..

Frank De Boer, Euro 2020'deki dört maçında da takımı üçlü defans kurgusuyla oynattı. Bunu tercih etmesinde özellikle de Roon, de Vrij gibi kendi kulüplerinde, güçlü üçlü defans takımlarında oynayan futbolculara sahip olmasının etkili olduğunu söyleyebiliriz, bunun yanında iki kanat beki Dumfries ve van Aanholt da bu oyuna son derece müsait oyunculardı ki zaten turnuva bittiğinde Hollanda adına en aılda kalıcı performans olarak Dumfries'inki öne çıkıyordu. Takım olarak iyi bir grup süreci geçirmelerine rağmen, son 16'dan ilerisini göremediler ve bu sebeple takımın başına Van Gaal getirildi.

Van Gaal'ın Klaassen'den sonra yaratığı en önemli fark ise Memphis Depay'ı kullanışı..

Bu sezon Bilbao maçı hariç herhangi bir Barcelona maçı izlemiş kişi bilir ki Depay en ileride, sahte dokuz gibi oynar, geriye gelir pas bağlantılarına katılır, Jorginho gibi kanatlara uzun toplar dağıtır ya da geriye gelmiş olmanın avantajıyla defansın arkasına sürpriz koşular atar.

Van Gaal, Memphis Depay'ı Barcelona'da, vatandaşı ve meslektaşı, Ronald Koeman nasıl kullanıyorsa aynen öyle kullanıyor, ayrıca şöyle bir avantajı da var ki, bu sıralar Bergwijn, Berghuis ve sonradan oyuna giren Malen; Griezmann ve Braitwaite'a göre çok daha formda ve çok daha atletik oyuncular, bu atletizme arkadaki Wijnaldum, De Jong ve Klaassen üçlüsünün teknik kapasitesi de eklenince Depay'ın kullanımı Van Gaal için daha da kolaylaşıyor.

Maç içinden örnekler verirsek, ilk fotoğrafta ikinci golün hemen öncesi, Depay derine gelip Klaassen ile ver kaça giriyor ve solda Bergwijn'ın Kaan Ayhan'ı yanına çekerek defansı genişletmesi sonucu oluşan boşluktan içeri sızarak golü yapıyor:

İkinci fotoğrafta ise yine derine gelen Depay, Çağlar'ı peşinden sürükleyerek, defansın açık vermesini ve sarı alanla gösterilen yerde boşluk bırakmasını, hem de olası bir atak durumunda Çağlar'ın geriye "koşarak" dönmek zorunda kalmasını sağlamaya çalışmaktadır:

Üçüncü fotoğrafta ise Depay'ın derine değil sola açılarak ceza sahası içine orta yaptığını görmekteyiz:

Ancak tüm bunlara rağmen Memphis Depay'a ne bir pres uygulanıyor, ne peşine bir adam takılıyor, ne defansın önü kalablık tutuluyor, ne de doğru düzgün alan savunması yapılıyor..

Zaten ikinci yarı, Hollanda oyun ve skor üstünlüğünü ele alınca ve Türkiye'de atak yapamadığı gibi bir de geriye çekilmek zorunda kalınca Memphis Depay'ın ne derine inmesine gerek kalıyor, ne de özel bir çaba sarf etmesine..

Belki de Şenol Güneş ve ekibi "şeytani düzeni yenmeye" çalışmak yerine, Barcelona'nın Bilbao maçını analiz edip, Marcelino Garcia Toral'ın Barcelona'nın, Hollanda'nın oynadığına çok benzer 4 - 3 - 3'ünü nasıl durduğuna biraz kafa yorsaydı, bu hezimet başıma gelmez ve Dünya Kupası umutlarımız yine başka baharlara kalmazdı!