*Nefes Aldıran Galibiyet, Lukaku'nun Rolü ve Kazanılan Oyuncular.

 instagram: metalikercan 

Geçen hafta kendi evinde Manchester City'ye, hafta içi de Torino deplasmanında Juventus'a kaybeden Chelsea için, milli araya galibiyetle girmek çok önemliydi. Sezona iyi oyunla başlayıp, performansını yükselten takım, zor geçen Aston Villa maçından sonra, defansta çok sıkıntı yaşamasa da, hücumda ritmini ve üretkenliğini (-sakatlıkların da etkisi var) biraz kaybetmişti.

M. City maçında Werner ve Lukaku takımın geri kalanından koparken, Juventus maçında da Lukaku stoperlerin arasında fazla etkisiz kalmıştı.


Bu maçta ise Tuchel'in, Lukaku ve Werner'in yanına Odoi'yi koyarak ön alana hareketliliği dinamizm ile getirmeyi planladığını söyleyebiliriz. Buna tekrar döneriz. İlk olarak Chelsea'nin maça çıktığı çıktığı 11'i verelim:

 Mendy 

 Chalobah - Silva - Rüdiger 

 Azpilicueta - RLC - Kovacic - Chilwell 

 Werner - Odoi 

 Lukaku 

Görüldüğü üzere rotasyon ağırlıklı bir kadro.. Ancak orta sahada Jorginho'nun, ileri üçlüde Havertz, Ziyech ve Mount'un eksikliği Chelsea'yi topa sahip olma oyunundan ziyade daha çok direkt oyuna götürdü. Bunu ben kendi adıma çok mantıklı buluyorum çünkü topa sahip olma oyununda Lukaku, bağlantı olma görevini Giroud kadar iyi asla yapamıyor, her ne kadar çok kuvvetli olsa da "pas hantallığı" o akışın sağlanmasını engelliyor.

Ama bu maçta etrafına Odoi ve Werner konunca, soldan Chilwell, sağdan da Azpilicueta'nın kanat desteği gelince Lukaku hem kendini daha rahat hissetti hem de üçlünün kenarlarındaki oyuncuların açtığı alanlara sızma fırsatı buldu. Özellikle 35. dakikada defanstan Rüdiger'in getirip attığı pası, boş alan koşusuyla alıp gole çevirdiği (-ofsayt sebebiyle iptal edildi) pozisyon bunu çok net gösterdi. Ancak yine de istenilen performansı gösterdiğini söyleyemeyiz. Milli arada Tuchel'in Lukaku'yu Conte'nin de işaret ettiği gibi nasıl kullanacağına biraz daha kafa yorması gerekiyor..


Ayrıca bu maç Chelsea adına bazı oyuncuların geri kazanılması açısından da çok önemli oldu. Bu konuda da dört oyuncu ön plana çıkıyor.

Bunlardan ilki  Timo Werner :

Bana göre bugün çok iyi bir performans gösterdi. Maçtan hiç kopmadı. İlk yarı çok güzel bir gol atmış olmasına rağmen pozisyonun başlangıcında, Azpilicueta'nın yaptığı faul yüzünden, bu gol, iptal oldu. Ancak 84. dakikada, bu sefer, yine Azpilicueta'nın içeri çevirdiği topa, altı pasa yaptığı harika koşu sonunda yaptığı vuruşla, takımına, galibiyeti getiren golü attı. Biri ofsayt olsa da girdiği net iki pozisyonun ikisini de "gol" ile sonuçlandırmış olması mental açıdan çok değerli.. 

İkinci oyuncu  Ben Chilwell :

Aslında maça çok da iyi başlamadı. İlk yarının ortalarında Odoi'ye bir pas attı ancak devam edip, boş alana koşu yapmadığı için, devamında Odoi'nin attığı pas boşa gitti. İkinci yarının ortalarına doğru da ceza sahası içinde yaptığı müdahale ile penaltıya sebebiyet verdi. Ancak 89. dakikada direkten dönen topa gelişine harika bir vuruş yaparak galibiyeti perçinleyen golü attı. Milli aradan sonra ne olur bilmiyorum ama yine de hâlâ M. Alonso'nun çok gerisinde gözüküyor. 

Üçüncü oyuncu  Ruben Loftus-Cheek :

Özellikle Sarri döneminde yaptığı çıkışla dikkat çekmesine rağmen performansını bir türlü Chelsea seviyeye çıkaramamıştı. Ancak transfer dönemi kapandığından beri Tuchel kendisine şans veriyor. Bugün de Jorginho'nun yokluğunda orta ikilide topu tutma ve yönlendirme görevini son derece iyi yaptı. Özellikle geniş fiziği, top saklayabilmesi ve topla kat edebilmesiyle, Kovacic'in dinamizmine çok güzel eşlik etti. İlk golde arka direğe yaptığı asist de skor katkısı bakımından çok önemliydi.

Dördüncü oyuncu ise  Ross Barkley :

Kendi adıma takımda yer bulduğu için en çok sevindiğim isim kendisi, çünkü bana göre harika bir rotasyon oyuncusu, iş ahlakı iyi ve teknik kapasitesi yüksek, geçen sene Aston Villa'da çok iyi performans göstermesine rağmen, kendisi hakkında, haksız bir şekilde, sanki kötü bir oyuncuymuş gibi algı oluştu. Bu algıyı da bugünkü performansıyla yok etti. Çünkü ikinci golden önce ters kanattan Azpilicueta'nın ayağına attığı uzun pas, kalitesini göstermesi bakımından çok önemliydi. Ayrıca A. Villa maçında da kullandığı penaltıyı çok güzel gole çevirmişti. Daha çok şans verildikçe daha çok faydalı olacağı muhakkak.. Yeter ki Tuchel güvensin..

*

Sonuç olarak, milli ara öncesi, Chelsea çok zor bir fikstürü geride bıraktı. Aradan sonra dışarıda Brentford ve içeride Norwich ile karşılaşacak, nispeten biraz daha rahat geçmesi muhtemel maçlar..

Ayrıca bugün Manchester United'ın puan kaybettiği, yarın da Liverpool - Manchester City maçı olduğu düşünülürse, Chelsea bugün üç puandan çok daha fazlasını kazandı.

Ancak yine de Tuchel'in Chelsea oyununda Lukaku'nun üstleneceği rolü çözmesi, hem Premier Lig, hem de Şampiyonlar Ligi serüveni düşünüldüğünde çok çok önemli..

Yorumlar