*Vitor'un Oyun Referansı.

instagram: metalikercan

Bu maçı "kırmızı karttan önce ve sonra" diye iki bölüme ayırarak bakmak gerekiyor.

İlk 23 dakikalık bölümde son derece tempolu bir Fenerbahçe oyunu vardı karşımızda. Bu temponun oluşmasında golü erken bulmalarının önemi büyük..

Ancak temponun da dışında, bu bölümde en dikkat çeken nokta, Fenerbahçe'nin geri üçlüsünün oyuna katılma konusunda, önceki maçlara göre çok daha özenli olmasıydı.

Takım rakip sahaya yerleştiğinde bu üçlü öndeki yedili bloktan kopmayıp ileri doğru çıktı. Kim Min Jae de üçlünün ortasında oynamasına rağmen, Gustavo ve Crespo'nun arkasında pres gücü olarak iyi perfomans gösterdi. Özellikle 12. dakikada Trabzonspor orta sahasına yaptığı "şok pres" bunun en önemli göstergesiydi. 

Üçlünün öne doğru çıkmasında da Osayi ve Ferdi'nin oyun sistemini benimseyip, defans oyuncusu orjinli olmamalarına rağmen arkayı beşlemeyi yavaş yavaş öğrenmelerinin etkisi var.

Osayi'nin geri dönüşleri biraz gölge markaj seviyesinde kalsa da Ferdi'nin ikili mücadelelere girmesi, top kapması, cesur oyunu Fenerbahçe için gelecek açısından çok değerli..


23. dakikada, Kim Min Jae'nin atılması ve Altay'ın da hatasıyla skorun 1 - 1'e gelmesiyle, karşımıza tempoyu bırakıp, geri çekilen bir Fenerbahçe çıktı. Devre arasında radikal bazı değişiklikler olsa, mesela dörtlüye dönülse, bu geri çekilme oyununu "en azından ilk yarıyı bir bitirelim" hamlesi olduğunu düşünebilirdim ancak tam tersi oldu, Fenerbahçe ikinci yarıya da geride kalarak, aynı oyun sistemiyle devam etti.

Artık şuna eminim ki Vitor Pereira, Tuchel'in Chelsea'sinden çok fazla ilham alıyor. Bunu zaten futbolu iyi takip ettiğini düşünen herhangi biri de görebilir ancak dün akşam bu fazlasıyla ortaya çıktı.

Ağustos ayında Chelsea de Liverpool deplasmanında aynı Fenerbahçe'nin düştüğü duruma düşmüştü, öne geçmesine rağmen, 10 kişi kalmış ve skor 1 - 1'e gelmişti. O maçta da herkes Tuchel'in dörtlüye dönüp dönmeyeceğini düşünmüş ama Tuchel, aynı Vitor gibi sistemine güvenmiş ve gol yemeyeceğini düşünerek "5 - 3 - 1" şeklinde bir dizilişle kalesini kapayıp, Anfield Road'dan bir puan alarak çıkmıştı.

İki takımın maç içindeki pozisyonlarının benzerliğinden de bu durumu görebiliriz.

28 Ağustos 2021:


17 Ekim 2021:


"Var" olmasa ya da Attila Szalai manasız bir şekilde Cornelius'a arkadan sarılmayıp, ayakta kalsa ve Trabzonspor penaltı kazanmasa, Vitor Pereira da Trabzon deplasmanından "1" puanı, aynı Tuchel gibi gayet rahat bir şekilde alacaktı.

Çünkü Fenerbahçe, 5'li ve önündeki 3'lü blokla o kadar iyi kapandı ki Trabzonspo'un gol atmak için penaltı ve duran toptan başka hiçbir şansı kalmadı.

Ancak Vitor işin defans yanını ligimize oranla Tuchel seviyesinde yapmış olsa da eksiği şuydu: Chelsea, her ne kadar kapansa da Alonso, Lukaku, Mount ve sağdan gelen Azpilicueta ile oluşturduğu çeşitli kombinasyonlarla gol aramıştı, Fenerbahçe ise hiç gol arayamadı, gol arayamadığı için de geride bekleyen bloğu rahatlatıp dinlendirecek zaman aralıkları yaratamadı. Belki değişiklikler daha erken ya da daha doğru şekilde yapılsa bu gerçekleşebilirdi ve oyunun belli bölümlerinde rahatlamış bir Szalai oyuna yeni girmiş bir Cornelius karşısında daha güçlü kalabilirdi.

Her şeye rağmen ben Fenerbahçe'nin oyun olarak iyi yolda olduğunu görebiliyorum.

Ancak hakem sebebiyle çok fazla gerilen ortam buna zarar verir mi, bundan şüpheliyim, göreceğiz.

Yorumlar