*Vefa Serisi 5 - Luton Shelton.

Karabükspor, 2010 yılında, 1. Lig'de rahat bir şampiyonluk alarak, yıllar süren Süper Lig hasretine son vermişti.

O sezon takımın yıldızı olan Emmanuel Emenike, attığı 16 gol ile ciddi katkı sağlamış, büyük takımların transfer radarına girmiş ancak takımda kalarak "2010 - 2011" sezonunda, yeni transfer edilen, ofansif orta saha oyuncusu "Florin Cernat" ile beraber, Karabükspor'un en ciddi hücum silahı olmaya devam etmişti.

2011 yazında ise Emenike önce 9 milyon Euro'ya Fenerbahçe'ye, 3 Temmuz süreci başladıktan sonra da, henüz resmi bir maça bile çıkmamışken, 10 milyon Euro'ya Spartak Moskova'ya transfer oldu.

Karabükspor, Emenike'nin yokluğu ile oluşacak boşluğu da Valerenga'dan Luton Shelton'u alarak doldurmak istedi.

Ancak işler beklendiği gibi gitmedi.


Shelton, sahaya çıktığı ilk iki maçta "iki" gol atmış olsa da, istenen performansı gösteremedi. sezonun geri kalan kısmında da sadece "üç" gol atabildi, bu üç golün sonuncusunu da "ocak" ayında attı, yani ikinci yarı takıma hiç gol katkısı veremedi. Bu sebeple de ocak ayında Eskişehirspor'dan Mehmet Yıldız, Ankaragücü'den de Ergin Keleş takıma dahil edildi.

Shelton'un istenen performansı verememesinde, Karabükspor'un takım oyunun da bir önceki sezona göre geri gitmesinin de payı vardı tabii.. Takım sezonun büyük bölümünü "düşme potasında" geçirdi. Kasım ayının ortasında, takımı Süper Lig'e çıkaran Yücel İldiz ile yollar ayrıldı ve yerine Bülent Korkmaz getirildi.

Yücel İldiz'in görevine son verildikten sonra takımın o dönem futbol şube sorumlusu olan Abdullah Balaban, Shelton transferi ile ilgili o meşhur "Shelton'u "forvet" diye aldık, sol kanat çıktı.." açıklamasını yaptı.

Takım, kasım ayında yapılan Bülent Korkmaz ve ocak ayında yapılan transferle biraz toparlanıp, ligi 12. sırada tamamladı, Türkiye Kupası'nda da yarı finale çıkıp kupayı kazanacak olan Fenerbahçe'ye elendi.

*

Luton Shelton, 2012 - 2013 senonunda gerek sakatlıkları gerek kadro dışı kalmaları sebebiyle bir önceki sezondaki kadar forma şansı bulamadı, ligde sadece 19 maça çıktı, bu 19 maçta da "beş" gol, "üç" asist yaparak, bir Anadolu kulübü için hiç de fena olmayan bir performans gösterdi ki bu 19 maçın çoğunda "90" dakika bile kalmadı sahada..

Ancak gol ve asist istatistiklerinin dışında Shelton o sezon, özellikle kasım ayında sakatlanana kadarki süreçte takım oyununa katkılarıyla ön plana çıktı. Gol yükünü zaten sezon başı takıma Blackpool'dan dahil edilen Lomana LuaLua ve bir önceki sezon da takımda bulunan ama o sezon yükselişe geçen İlhan Parlak çekiyordu. Bu ikili o sezon toplamda "22" gol attı. Yani takımın hücumdaki iki başrolü bu oyunculardı.

Shelton ise o sezon takıma Manisaspor'dan dahil edilen Ahmet İlhan ile beraber kanatlarda daha yardımcı, takıma tempo kazandıran, kontra-atak organizasyonlarını yöneten oyuncu pozisyonundaydı. Ve dediğim gibi sakatlana kadar bu görevini çok iyi bir şekilde yapıyordu.

Hatırlatalım takım o sezon Trabzonspor'u da, Fenerbahçe'yi de, Galatasaray'ı da deplasmanda mağlup ediyordu, Shelton bu üç maçtan sadece Fenerbahçe maçında sahadaydı ve o maçta skor katkısı yapamasa da yukarıda anlattığım "yardımcı" oyuncu rolünü harika bir şekilde yerine getiriyordu.


Bugün bile hâlâ arasıra Karabükspor'un "Shelton - LuaLua - Parlak - Ahmet İlhan" şeklinde oluşan hücum dörtlüsünü hatırlar hüzünlenirim.

*

Luton Shelton, benim Süper Lig'de izlediğim en özel "kanat" oyuncularından biriydi. Jamaikalı da olmasının da etkisiyle olsa gerek, onun kadar "saf" bir hıza sahip başka bir oyuncu izledim mi hatırlamıyorum.. Uzun bacaklarıyla, fuleli koşusuyla, Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı'nın sol kanadından takımı kontraya çıkarışları hâlâ dün gibi..

Kendisi tam da geçen sene bu zamanlarda, boğuştuğu Als hstalığına yenik düşerek hayatını kaybetti.

Bu yazı hem ona hem de Karabükspor'un o güzel günlerine bir saygı duruşu mahiyetinde yazıldı.

*

Karabükspor elbet bir gün eski günlerine dönecek..

Bu şehrin, demir-çelik işçilerinin, Batı Karadeniz'in hayallerini çalanların ahı elbet çıkacak!

Yorumlar