Futbolun küresel siyaseti düşünüldüğünde 2021'in en önemli iki tartışması: Avrupa Süper Ligi ve Dünya Kupası'nın "2" yılda bir düzenlenmesi idi.
İlkinin radikalliği ikinci meseleyi biraz gölgede bıraktı.
Arsene Wenger'in akıl hocalığında, Fifa Başkanı Infantino, Dünya Kupası'nın "2" yılda bir düzenlenmesi için bir zirve düzenledi ve bu plan sayesinde "3,3 Sterlin daha fazla gelir elde edileceğini" savundu. Her ne kadar Arsene Wenger, "eleme maçlarını bir ayda oynayalım..", "oyuncuların mevcut düzenden memnun olduğu düşünmüyorum.." vs. gibi argümanlarla, bu planın "oyun" adına düzenlendiğine kamuoyunu ikna etmeye çalışsa da asıl meselenin "ekonomi" temelli olduğu ortadaydı.
Ayrıca Dünya Kupası'nın "2" yılda bir düzenlenmesi durumunda, kupanın prestijinin ve değerinin de azaltacağına dair çekinceler vardı. Ama Infantino, dile getirilen bu çekinceleri de "Dünya Kupası sihirli organizasyondur.." vs. gibi cümlelerle geçiştirmeye çalışıyordu.
Neyseki gerçekleşen zirvede Uefa sert bir tepki gösterince, bu plan rafa kalktı.
Bu durum biraz "Fifa vs. Uefa" çekişmesi gibi gözükse de, bu iki cephenin dışında Dünya Kupası'nın "2" yılda bir düzenlenmesi gerçekleşseydi eğer, bu durumdan en çok "kıta turnuvaları" zarar görecekti. Arsene Wenger, her ne kadar böyle bir şeyin olmayacağını iddia etse de, daralan takvim sebebiyle bu turnuvaların oynanması imkansız hale gelecekti, bir şekilde yer bulunup oynansa dahi, Dünya Kupası'nın cazibesi sebebiyle gereken önem verilmeyecekti.
Yani dünyada milli takımlar düzeyinde futbol "tek" bir turnuva etrafında dönecekti. Bu emperyal düşünce yapısı nedeniyle, mücadele daralacak, renklilik azalacak, belli bir çemberin dışında kalan ülkelerin "kupa kazanmaya" dair ümitleri bir hayalden ibaret kalacaktı.
2022 Afrika Uluslar Kupası'nı hep bunları düşünerek izledim.
Ben Afrika Uluslar Kupası'na ilk kez katılmış Komorlar'ın kalecisiz maça çıktığını izlemek istiyorum, tribünde Firavun kostümlü Mısırlı görmek istiyorum, Haller'in gazetecinin "Kulüpte mi kalacaksın?" sorusuna "Tabii ki Afrika Kupası'nı gideceğim!" demesini duymak istiyorum, Koulibaly'nin final için "Hayatımın maçına çıkıyorum!" cümlesini okumak istiyorum, tribünde büyücü görmek, hatta kötü saha, kötü oyun görmek, yeteneksiz futbolcular izlemek istiyor ama yerelliği ve kültürü kaybetmek istemiyorum.
Copa Amerika, Concacaf, Asya Şampiyonası, Afrika Uluslar Kupası..
Kıta turnuvalarını savunmalıyız!
Yorumlar
Yorum Gönder