Sezon başlangıçlarını severim.
Teknik direktörlerin planlarına, oynatmak istedikleri oyuna dair en basit ve görünür izleri ligin ilk maçlarında gözlemlersiniz.
Bu gece de maçı izleyenler, aynı benim gibi, Okan Buruk'un Galatasaray'a oynatmak istediği oyunun belirli noktalarına dair fikir sahibi olduğu kesin..
Ne peki bunlar, bunun için başlangıç oyununa bakmamız gerekiyor. Çünkü ikinci yarı yeni transferleri oyuna bir an önce sokma isteği, bir türlü gelmeyen gol, oturmamış on bir, sıcak vs. gibi sebeplerle deyim yerindeyse oyun biraz çorbaya döndü.
Ne gördük peki, özellikle ilk yarıda?
Bir: Aanholt ve Boey, üçlü bir yapının kanat bekleriymişçesine ileriye çıktılar. Yunus ve Kerem klasik anlamda bir açık oyuncusu gibi değil, Seferoviç'in arkasında ikinci forvet gibi konumlandılar. Bunun yanında atak tazelemek için ya da Giresunsporlu futbolcuların müdahelesi sonucu top stoperlere geldiğinde geriye "bekler" değil, Yunus ve Kerem döndü. Yunus biraz daha fazla döndü Kerem'e göre onu da belirtmek gerek.
Görüldüğü üzere Aanholt ve Boey ileride oyunu genişletiyor. Top stoperlere döndüğünde Yunus geriye geliyor, pas opsiyonu olarak, ayrıca maçı izleyenler belki hatırlar, geri dönmek için hamle yapan Boey'i de Yunus yerinde kalması noktasında uyardı.
Yine aynı şekilde bekler kenarda, Yunus geriye gelip stoperlere pas opsiyonu yaratıyor.
Kerem, Yunus kadar geri gelmese de ceza sahasında uzaklaşıp, orta saha oyuncularına yaklaştı.
İki: Emre Akbaba tarafından Giresunsporlu oyunculara yapılan şok presler ve bu şok presler sonucu kazanılan toplar..
Şok pres üzerinde durulmasa da önemli bir konu, özellikler büyük takımlar için, özellikle iç saha maçlarında.. Çünkü büyük takımlar, rakipler özellikle iç sahada geriye çok fazla yaslandığı için klasik anlamda çok fazla kontra atak bulamaz. Yani savunmayı kolay kolay hazırlıksız yakalayamaz, hele bir de bugünkü Galatasaray ilk 11'i gibi kreatif bir oyuncunuz yoksa.. O zaman savunmayı hazırlıksız yakalamak için bu ani kazanılan toplar çok önemli hale geliyor.
Hatırlayalım, 2020 - 2021 sezonunda şampiyon olan Beşiktaş'ta, kreatif işleri Ghezzal - Aboubakar ikilisi hallederken, şok pres meselesini kimse çok fazla hakkını teslim etmese de Welinton harika yapıyordu.
Üç: Yeni transfer Midtsjö'nün topu sürekli öne oynamak istemesi, Oliviera'nın da pas kalitesi ve duran top kullanma becerisi.. Daha çok yol olsa da önümüzde bu iki transferin bu özellikleri dikkatimi çekti.
İlk maddeye geri dönersek, Okan Buruk'un "bek" kullanımı çok dikkat çekici..
Büyük takım için, şampiyonluk yolunda, dominant olmaya aday bir oyun..
Ancak beklerin bu oyunda bazı özelliklerinin üst düzey noktaya getirmeleri gerekiyor, Aanholt ve Boey hızlı ve çabuk oyuncular ancak bugün o kadar ileride konumlanmalarına rağmen bir tane elle tutulur bir orta geldi mi hayır, bu iki oyuncu çok fazla pas oyununa dahil olabildi mi, o da hayır, sezon boyunca çok fazla gol katkısı verebilirler mi, mesela Trabzonspor'daki Novak gibi.. o da mümkün görünmüyor, Kısacası Okan Buruk bu derece ileride konumlandırmaya devam edecekse bu oyuncuları, bazı özellikleri üzerine de düşmesi gerekiyor.
Bunun yanında Seferoviç ve orta saha bloğunun özellikle pas bağlantısı anlamında daha homojen olması gerekiyor ya da gelecekse Belotti veya o tarz başka bir oyuncu daha skorer bir oyuncu kullanıp onu beslemesi gerekiyor.
Yani Okan Buruk bir şablon ve oyun oturtacaktır, buna eminim, çünkü Başakşehir performansı bunu bize vadediyor.
Maçı kaybetmiş dahi olsalar, ben Galatasaray'ı beğendim, oturacak bir on bir, transfer döneminin bitmesiyle oturacak bir kadro ile bize çok daha iyi oyunlar izletip, iyi skorlar alacaklardır.
Galatasaray'ı izlemek bu sene bana keyif verecek..
Göreceğiz.
Guzel bir yazi olmus. Okurken keyif aldim. Umarim kadro bir an once oturur ve takim kaybetse bile seyir zevki guzel maclar cikartir.
YanıtlaSilTeşekkürler :)
YanıtlaSil