Bloğu açtığımdan beri, Vitor Pereira, Domenec Torrent, Bruno Pinheiro hakkında yazılar yazdım ve bu teknik direktörlerin savunulması gerektiğini söyledim.
Mayıs ayında yazdığım bir yazıda Valerien İsmael için de aynı şeyleri belirttim.
Lakin Fenerbahçe maçından beri öyle bir rüzgar estiriliyor ki akıl alır gibi değil. Bu rüzgara dün attığı süslü ama boş hatta bomboş "tweet" ile Zeki Demirkubuz bile dahil oldu.
Valerien İsmael, "metafizik"ten anlamıyormuş, Beşiktaş "gerçeküstü" bir kulüpmüş vs.
Kısacası saçmalıklarla dolu bir pasaj..
Sadece bir derbi oynandı, derbide iki takım da gereğinden fazla temkinli oynadı.
Neden acaba?
İki teknik direktör de "yabancı" ilk olarak bunu bir düşünmemiz gerekiyor.
İki teknik direktör de derbi kaybetmenin ortaya çıkaracağı bir depremle uğraşmak istemiyor.
Ama hedefi en başında beri olanlar, kendilerine fırsat yaratmaktan geri durmuyorlar. Onlar için mağlubiyet almana bile gerek yok, kendilerini teknik direktörün yerine koymuyorlar, takımın başında Sergen Yalçın, Şenol Güneş ve bu tarz tipleri iki sezon boyunca manipüle eden Bilic gibi bir adam olunca, ciddi başarısızlıkların karşısında bile "Aldırma Kartal aldırma" modunda takılan tipler, karşılarında Valerien İsmael gibi işi "oyun" olan bir adam bulunca, kötü sonuç gelmese bile, "başarı talepkârına" dönüşüyorlar.
Derbiyi kaybetse göndermek için her şeyi yapacağın adama, kaybetmedi ama kazanamadı da diye şov yapamazsın.
Şundan eminiz ki Jorge Jesus oynattığı oyun ile karşısında olmak için pusuda bekleyen güruhu susturmasa aynı eleştiriler bugün iki teknik direktör için de yapılıyordu.
Zamanı gelince ve "gerekirse" Valerien İsmael için de en sert yazıyı yazacağım ama henüz değil, çünkü rahat biraz rahat verilirse yapabileceklerini kısa sürede gösterdi.
Bu sebeple sonuna kadar Valerien İsmael'i savunmaya devam edeceğim.
Not: Yukarıda bahsi geçen güruhun aksine ısrarla Valerien İsmael'e destek veren Alen Markaryan beni çok şaşırtıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder