Henüz eylül ayındayız.
Kesin bir şey konuşmak için hâlâ daha çok erken ama bu durum bazı tespitler yapmaya engel değil.
Öncelikle bugün şahit olduğum bir hadiseden bahsetmek istiyorum. Akşam iş çıkışı 19.00 sularında Marmaray'daydım, doğal olarak birçok Fenerbahçeli de maça gitmek üzere benimle beraber aynı trendeydi. Yanımda bulunan iki taraftardan bir tanesi maça ve sezona dair umutlarını çok büyük keyifle anlatıyor, sözü sezon sonundaki muhtemel şampiyonluğa getiriyordu. Arkadaşı ise tam tersine susuyor ve uzaklara bakıyordu, en sonunda dayanamayıp "Her sene böyle başlıyoruz ama.." dedi ve gerisini getirmedi.
Bir yandan doğru söylüyor aslında, çok geriye gitmeden geçmiş iki sezona bakalım.
2021'de Vitor Pereira ile başlandı sezona, Trabzonspor deplasmanına kadar her şey çok iyi gitti ama devamında ne süreç ne de takım yönetilemediği için sezon kaybedildi.
2022'de büyük uğraşlar sonucu Jorge Jesus ile anlaşıldı. Kasımdaki Dünya Kupası arasına kadar takım yine çok iyi gitti. Ara bittikten sonra Jesus'un aklının Brezilya Milli Takımı sebebiyle aklının karışması, kişisel bazı takıntıları ve kaprisleri sonucu takım sezonu kaybetti, sadece Türkiye Kupası kazanıldı.
Bu sezon da şu ana kadar her şey çok iyi gidiyor ancak çok önemli bir fark var.
2021'de de 2022'de de takımın iyi gittiği dönemde mutlaka camianın enerjisini sömüren bir sunî bir tartışma mevcuttu.
Vitor Pereira zamanında "üçlü savunma" bir meseleydi, Jorge Jesus zamanında "Arda Güler"in oynayıp oynamaması bir meseleydi, iki dönemde de "kaleci Altay'ın performansı" tartışılıyordu ve tartışmaya sebep olan bu meseleler haftalarca sakız gibi uzatılarak devamlı tartışılıyordu. Bu durum takımın yaşayacağı ilk düşüşü çok sert bir hale getiriyordu. Camianın taraftarından başkanına "ayarsız" tepkiler vermesine sebep oluyordu.
Bu sezon görünürde herhangi bir tartışma yok.
Transfer döneminin kapanmasıyla bir "altı numara" meselesi ortaya çıktı ancak gereken yapılarak bu konu uzatılmadı.
Camianın enerjisi sömürülmediği için oynanan oyun sürekli gelişiyor, oyuncuların vücut dilleri ve istekleri üst seviyede, şampiyonluk için olması gereken "odaklanma" düzeyi her geçen müsabaka artıyor,
Bu sebeple gerek bu akşam trendeki gerek Türkiye genelindeki tüm Fenerbahçelilerin kısa vadede "geçen sezonlardaki gibi olur muyuz" korkusunu bırakmaları, ilk kırılmada da sakin kalmaları gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder